okuma Okunma [4050]

NİMETLERİ FARK EDİN Kİ SİZDE DAİM KALA

NİMETLERİ FARK EDİN Kİ SİZDE DAİM KALA

  Derviş kapısına kabul edilen yani dost kapısına kabul edilen insan, dost kapısına kabul edildiği zaman bilmeli ki, Allah Rasulü ümmetlik kapısına kabul etti, ümmetliğe kabul etti. Allah Rasulü ümmetliğe kabul edince bilin ki, Allah-u Teâlâ kulluğuna kabul etti. Kulluğuna kabul ettiği kulun da yeri cennettir.

İyi ama insanlar bu dünyada cenneti isterseniz, istediğiniz gibi yaşamak isterseniz iki dünyada cennet yok ki; cennet bir dünyada var. Peygamberimiz bunu ne güzel açıklıyor; Dünya müminin cehennemi, kâfirin, münafığın cenneti buyuruyor.

 Demek ki dünya kâfirlere cennet; dünyada cennet hayatını onlara verin yani çok görmeyin. Kısa bir cennet yaşıyorlar. Ama sizde dünyada bazı sıkıntılara sabredin razı olun ki; ebedi cenneti bulasınız. Müminler zenginde olsalar dünyada rahat edemezler çünkü onların arzusu hak olduğu için hak yolunda koşarlar. Rahatlık yok. Siz cennet istiyorsanız işte size cennet ( sohbet ve zikir meclisleri) bakın ne dedi kodu var, ne gıybet var, ne kin var, ne nefret var başka, başka memleketin köylerin, kasabalıların insanları bir araya gelmiş kardeşten daha yakın daha samimi.

Belki öz kardeşinizle anlaşamazsınız çekişirsiniz ama bakın dervişler bir araya geldi mi sevgi var, muhabbet var, Allah aşkı var.

Allah bir kula sevgisini vermişse o kula peygamber mirası vermiş demektir, yâda peygamberler mirasından bir miras o kişiye ikram etmiş demektir.

 Çünkü Allah-u Teâlâ peygamberlerine ümmetinin sevgisini vermiş, o sevgiyle şefkat etmişler kol kanat germişler, insanlık âlemine,

Evliyaulllah’a da aynı sevgiden ilahi bir sevgi vermiştir. Evliya Ullah’ın dervişlerine de aynı sevginin bir kısmını vermiştir. O sevgiyle insanlar birbirlerini severler yani sevgi Allah-u Tealanın ikramıdır, hazinesidir, rahmetidir gökten yağan yağmur gibi.

Gökten yağan yağmura bütün canlıların ihtiyacı var. Otları yeşertir, ağaçları canlandırır, insanların susuzluk hararetini dindirir. Yağmur yağmazsa topraklar kurur insanlar rızıksız kalırlar.

Sevgi de böyledir. Sevgi olmazsa bir insanda insanlıktan çıkar yozlaşır. Ne akraba akrabayı tanır, ne kardeş kardeşi tanır, ne hısım akraba birbirini tanır nede karı koca birbirini tanımaz.

Zalim olurlar zalimlerin yeri de belli olan cehennemdir. Onun için Allah-u Teala sevgi nimetini vermiş, duygularınızı yumuşatmış, kötülükten alı koymuş, bir dostun gönül sofrasında gönül hanesinde sizi misafir etmiş, sizi beraber bir safta oturtmuş.

Allah için ağlıyor Allah için konuşuyorsunuz, Allah için sükût edip, Allah için dinliyorsunuz siz bu nimete layık olmadığınız halde Allah-u Teala bu nimeti ikram etmiş böyle ikramın karşısında kulun demesi gereken;

Yarabbi bu nimeti bizden alma bu nimeti benim neslimde de devam ettir, torunlarımda da devam ettir.

 Çünkü bu nimete bütün insanlığın ihtiyacı var. Bu nimeti alan haramdan kaçar, yalandan kaçar, iftiradan kaçar bu nimeti alanlar insafsızlığın her şeyinden kaçarlar.

 İnsanlık nerede oraya koşar, hayır nerede oraya koşar, hak nerede oraya koşar onun için nimete şükretmeyi bileceksiniz ki Allah-u Teala da size nimet vere.

Fakat bu nimete eriştiğiniz halde birbirinizi beğenmez, birbirinizin ayıplarını görmeye çalışırsanız Allah-u Tealanın muhabbet ikramından mahrum kalırsınız.

 Kul kusursuz olmaz hepimizin ayrı, ayrı bir kusuru var. Her insanın da ayrı, ayrı bir güzelliği var. Düşünce güzelliği var, yaptığı işin güzelliği var, akıl güzelliği var yani her insanın ayrı, ayrı güzel yanı var.

 Her insanda Allah-u Teâlâ ayrı bir nimet gizlemiş. Kimisinde ilim güzelliği var, kimisinde itikat güzelliği var, kimisinde ihlâs bereketi güzelliği var. Onun için dervişi hor görenler o dervişe verilen ilahi nimetten mahrum kalırlar. Hakkı seveni hor görenler hakkın ikram ettiği nimetten mahrum kalırlar.

Hakkı seveni dışlayanlar haktan mahrum kalır nefsiyle baş, başa cahillerle yaşar, cahillerle haşr olurlar.

Ama elhamdülillah Cenabı Hak nimetini bahşetmiş ne güzel ilahi huzura getirmiş Kur-an okunuyor, konuşulan Allah kelamı, dinlenen hak, teneffüs edilen rahmet havası bu nimetin kıymetini bilmeyeni de Allah-u Teâlâ nefsiyle baş başa bırakmayı bilir.

Onun için Yarabbi biz layık olmasak ta sen bize bu nimeti verdin bu nimeti bizden alma.

Yarabbi bu nimeti bizde duygularımızda daim eyle. Arkadaşlarımıza güzel ahlak güzel nimet ver, arkadaşlarımızla samimiyetimizi arttır, sevgimizi arttır, şükrümüzü arttır diye kul Allah-u Tealaya yakaran bir gönül sahibi olursa Cenabı hakta ufak tefek kusurlarını affederek cenneti alada misafir etmeyi bilir. Hiç şüpheniz olmasın.